kutsal inek

“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"

November 09, 2020 Ayşe Aslı Bozdağ Season 2 Episode 6
“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
kutsal inek
More Info
kutsal inek
“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
Nov 09, 2020 Season 2 Episode 6
Ayşe Aslı Bozdağ

“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
- Nazım Hikmet


Neden mutlu insandan daha çok mutluluğa dair içerik var?
Mutlu ve mutsuz ne?

Mutluluğu aramak, karanlık gökyüzünde yıldızları göremeyen insanın, karanlık bir oda da siyah bir kedi arama çabasıydı.

Tanıştırayım; "e
udaimonia."

Kelimeyi sistematik olarak masaya yatıran ilk kişi olan Aristoteles eudaimonia’nın “tam erdemle uyumlu ruhun belirli bir faaliyeti” olduğuna dair bir sonuca varmıştı. 

Ona göre her canlının (bazılarının doğaları gereği) gerçekleştirmeye çalıştığı bir telos’u yani bir amacı, nihayeti vardı ve insansı doğamıza özgü olan akılla uyumlu yaşama yeteneğimizin en efektif kullanımı, akla göre yaşamanın en eksiksiz yolu, erdemli yaşamaktı. Arkadaşlık, aşk, adalet, fedakârlık, sabır, doğruluk, yardımseverlik, vicdan ve bunun gibi erdemlerinin peşinden giden insan kendi gelişimini sağlarken koşulları kabul etmesi ile gelen doyumun yansıması olarak mutluluğu yaşamalıydı. Modern hayat içerisinde bu kelimelerin mutluluk getirdiğini söyleyebilecek insan azaldı. Zira modern insan mutluluğu çabuk isterdi ama bu erdemleri elde etmek için birçok olay ile yüz yüze gelmeli, değişmeli ve gelişmeliydi. 

Show Notes

“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
- Nazım Hikmet


Neden mutlu insandan daha çok mutluluğa dair içerik var?
Mutlu ve mutsuz ne?

Mutluluğu aramak, karanlık gökyüzünde yıldızları göremeyen insanın, karanlık bir oda da siyah bir kedi arama çabasıydı.

Tanıştırayım; "e
udaimonia."

Kelimeyi sistematik olarak masaya yatıran ilk kişi olan Aristoteles eudaimonia’nın “tam erdemle uyumlu ruhun belirli bir faaliyeti” olduğuna dair bir sonuca varmıştı. 

Ona göre her canlının (bazılarının doğaları gereği) gerçekleştirmeye çalıştığı bir telos’u yani bir amacı, nihayeti vardı ve insansı doğamıza özgü olan akılla uyumlu yaşama yeteneğimizin en efektif kullanımı, akla göre yaşamanın en eksiksiz yolu, erdemli yaşamaktı. Arkadaşlık, aşk, adalet, fedakârlık, sabır, doğruluk, yardımseverlik, vicdan ve bunun gibi erdemlerinin peşinden giden insan kendi gelişimini sağlarken koşulları kabul etmesi ile gelen doyumun yansıması olarak mutluluğu yaşamalıydı. Modern hayat içerisinde bu kelimelerin mutluluk getirdiğini söyleyebilecek insan azaldı. Zira modern insan mutluluğu çabuk isterdi ama bu erdemleri elde etmek için birçok olay ile yüz yüze gelmeli, değişmeli ve gelişmeliydi.